menu

kokox

stickymenu

JAPON ve BATI DOLMAKALEM UÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Benim, yazım ile ilgili her türlü mecrada sıklıkla dile getirdiğim ama genelde atlanılan olgu ALFABE ve YAZIM YÖNÜ dür. Yazım ve dolmakalemle ilgili meseleleri bu mihenk taşına vurarak değerlendirmek gereklidir. Bu yapılmaz ise ciddi enerji kaybı ve zahmete sebep olur. Japon dolmakalem uçları, öncelikle pictogram diyebileceğimiz fırça ile yapılan ve fırça hareketlerine dayanan Asya lisanlarının alfabelerindeki harflere uygun olarak geliştirilmiştir. Ve bu anlayış günümüzde de hala devam eder. Zira bu lisanlar hali hazırda yaşamaktadır. Alman ve Batı dünyasında üretilen uçlar ise temelleri olan Latin Alfabesindeki harflere göre geliştirilmiştir. Türkçe de Latin harfleri temelli bir Alfabe kullanmaktadır. Asya alfabelerindeki harfler kullanılarak oluşturulan metinler yukarıdan aşağı yazılır. Birbirleriyle bağlantıları yoktur. Fırça hareketleriyle pictogram bir görüntü (harf, hece) elde edilir. Latin alfabesi kullanılarak yazılan el yazısı metinlerde harflerin büyüğü küçüğü olduğu gibi yazılış yönü soldan sağadır ve birbirleriyle bağlantılıdır. Dolmakalem uçlarındaki sorunları değerlendirirken öncelikle bu iki uç dünyasının yukarıdaki temellerine bağlı olarak karşılaştırılma yapılmalı veya hiç yapılmamalıdır.
Bizler yani Türkçe gibi Latin alfabesi temelli harflerle yazanlar yurdumuza erken dönemde giren Alman ve Amerikan dolmakalemlerini kullanarak yazmaya başladık. Bu dolmakalemlerdeki uçların üstündeki uç toplarının şekli tam yuvarlak değildir. Dünyamızın şekline benzer Geoit formundadır. Japon dolmakalem uçlarındaki uç topunun formu fırça darbelerini taklit edecek yatık damla formludur ve bir fırça gibi yukarıya doğru incelir. Batı markalı dolmakalemlerle yazarken harflerin birbirlerine bağlantıları yüzünden Japon harflerine göre çok fazla ileri-geri ve aşağıdan yukarıya ya da diagonal hareketler ve kavisler çizeriz. Çizeriz dedim zira yazı aslında grafik bir sanattır, bir tür resimdir. Batı alfabelerindeki bu çok yönlü hareketler ancak Geoit formlu uç toplarıyla pürüzsüz bir yazım hissi verecektir. Ancak inceli kalınlı hatlar elde etmek mümkün değildir ve bu uçların pürüzsüzlüklerinden dolayı kontrol edilmeleri oldukça zordur. Fakat Sailor gibi sert uç yapılı dolmakalemlerde uç topuna süper parlatma uygunlanmadığı için ucu çok rahat kontrol edersiniz. Japon uçlarıyla özellikle de fazlaca ince olanlarla Latin alfabesinin harf hareketleri ve bağlantılarını yapmaya kalktığımızda ters dönüşlere uygun olmayan Japon uçlarında belirli bir tıkırtı hissederiz. Fazlaca ince olan Japon uçlarında kağıda batma daha fazla olacağı için bu tıkırtı daha da artacaktır. Pilot ve Platinum gibi markalar daha yuvarlak uç topu formlu olarak üretildikleri için bu tıkırtı hissedilmeyecek kadar azdır. Sailor gibi geleneksel Japon sanatına önem veren firmalarda bu tıkırtıyı hissedersiniz ama tıkırtı hissedilmeyen diğer Japon firmalarının uçlarıyla da Sailor uçlarda aldığınız hat değişkenliğini ve keskinliğini yakalayamazsınız. Bu, adına tıkırtı, feedback, geri bildirim, davul efekti diyebileceğimiz ve bazılarımızı rahatsız eden bu yan etki, uçta kullanılan malzeme özelliğinden de kaynaklanmaktadır. Et kalınlığı ince olan uçlarda bir miktar oluşan yaylanma, uç topu üstünde kağıdın yazım hızıyla orantılı olarak meydana getirdiği titreşimleri sönümlendirerek damağa ve oradan da dolmakalem gövdesine ve de en nihayetinde parmak uçlarınıza iletilmemesini sağlamaktadır. Bu tip uçlar daha naif ve kırılgandır. Çabucak ayarları değişir ve deforme olurlar. Sailor gibi et kalınlığı daha fazla olan dolmakalem uçlarında ayar değişmesi ve deformasyon fazla olmaz. Platinum, Pilot vee Batı dünyası uçlarında ortalama altın uç ağırlığı 0,58-0,70gr bandında değişirken Sailor gibi uçlarda ağırlık 1 gr. ve üzerine çıkar. Sailor gibi sert ve kalın uçlarda gövdeye uç topundan tıkırtı iletimi aynı müzik aletlerinde özellikle de Kajon gibi entrümanlarda olduğu üzere ahşap yapılarda büyüyerek ulaşır. Buna davul efekti de denir. Aynı şeyi kurşun kalemde de hissedersiniz. Bir gitarın teline dokunduğunuzda aslında duyduğunuz telin tıkırdamasının ahşap gövdeye iletilerek büyütülmesidir. Dolmakalem gövdesinde de ortaya çıkan bu etki gövde kesiti kalınlaşarak boyu büyüdüğünde daha da büyüyecektir. Eğer bariz bir uç problemi yok ise Sailor ve benzeri dolmakalemlerde aldığınız bu tıkırtı hissi gayet normaldir. Eğer ola ki sizi rahatsız ediyorsa ucun ıslahı için bir dolmakalem uç ustasına başvurabilirsiniz.
Dolmakalem uç ustası deyince aklıma önemli bir detay geldi. Belki sizlerin de dikkatini çekmiştir. Dünyada uç düzelten ustaların en çok yetiştiği coğrafya Japonyadır. Hatta ABD de yaşayan Japon ustalar da vardır. Bu zanaat sınıfında Japonların tartışılmaz bir üstünlüğünün önemli bir sebebi de bu iki kategorideki uçların birbirlerine uyumlulaştırılması konusuna Japon ustalar eğilerek, başarılı olmuşlardır. Zira Japon ve Asya halkları hem kendi alfabelerini hem de İngilizceden ötürü Latin alfabesini kullanmaktadırlar. Bu çok alfabeli yazım gereklerini dolmakalem uçları üzerinde sağlamaya çalışan Japon ustaları tartışmasız bir üstünlük sağlamışlardır.



blog comments powered by Disqus

YARARLI LİNK TABLE

YARARLI ŞEYLER ATLASI

DOLMAKALEM TAKAS DEĞİŞİM

YAZMAK KEYİFTİR HARİTASI

MÜREKKEP TAKAS

SORUNLAR ÇÖZÜMLER SAYFASI

Thumb Last Posts

YAZMAK KEYİFTİRDE ÖNE ÇIKANLAR

Defter Murekkep Last Five

TümüDOLMAKALEM KATEGORİSİ SON 5 YAZI TümüMÜREKKEP KATEGORİSİ SON 5 YAZI

Son On Yazi

DUMMY
YAZMAK KEYİFTİRİN EN SON YAYINLANAN 10 YAZISI

Defter Kagit Kategori

TümüDEFTER KATEGORİSİ SON 5 YAZI TümüKAĞIT KATEGORİSİ SON 5 YAZI

PopPostText

Popüler Yayınlar

Popüler Yayınlar For Mobi

EpostaTakip

EPostayla Takip Edin
 
web stats Proxy