Son günlerde, sıkça kağıtlar üstüne bir takım sorular gelmeye başladı, okurlardan. Bunların hemen hemen tamamı kağıdın karakteriyle ve dolmakalem mürekkebinde dağılma, kırçıllanma yapmasıyla ilgili.
Bir çok günümüz defterlerinin kağıtları dolmakalemle kullanıldığında kırçıllanma veya dağılma yapıp yapmaması kağıdın gramajı ya da kalınlığı ile alakası yoktur.
Neden mi?
Son beş yıldan bu yana ilk önce ABD daha sonra da Çinli kağıt üreticileri FSC sertifikasyonunu fırsat bilerek plastik kağıt üretmeye başladılar. Bunlar plastik ve slikon liflerinin harmanlanmasının hurda kağıtla karıştırılmasından oluşan sentetik kağıtlardır. Fiyatları çok ucuz ve ağaçların kesilmesine sebep olmadıkları için çevreci olarak tüketicilere sunuluyorlar. Oysa üretilebilmeleri için dünya kirletiliyor, ozon tabakası daha bir delinip zayıflatılıyor.
Konvansiyonel dolmakalem mürekkebleri bu plastik kağıtlarda dağılma yapmıyorlar. Zira hiç bir şekilde kağıda nüfuz edemediği gibi yüzeyde dahi geçici olarak tutunuyorlar. En çok 5-7 yıl içinde yazdıklarımız bu tip kağıt yüzeylerinden ya kopuyor ya da solarak yok olup gidiyorlar.
Çinde kilo ile üretilen defterlerde son iki yıldır artık bu tür kağıtlardan kullanılıyor. Dokunulduğunda verdikleri his o kadar mükemmel ki, iyi bir kağıttan ayırd etmek neredeyse imkansıza yakın.
Bu sentetik kağıtlar için üreticileri aşağıdaki özellikleri sıralıyorlar.
Bu kağıtların ömürleri, UV dayanımları, güneşe mukavemet katsayıları, nem rutubet karşısında çürüme karakterleriyle ilgili henüz bir bilgi yok elimizde.
Zannediyorum yakın zamanda gerçek bir kağıdı mumla arayacağız.
Bir çok günümüz defterlerinin kağıtları dolmakalemle kullanıldığında kırçıllanma veya dağılma yapıp yapmaması kağıdın gramajı ya da kalınlığı ile alakası yoktur.
Neden mi?
Son beş yıldan bu yana ilk önce ABD daha sonra da Çinli kağıt üreticileri FSC sertifikasyonunu fırsat bilerek plastik kağıt üretmeye başladılar. Bunlar plastik ve slikon liflerinin harmanlanmasının hurda kağıtla karıştırılmasından oluşan sentetik kağıtlardır. Fiyatları çok ucuz ve ağaçların kesilmesine sebep olmadıkları için çevreci olarak tüketicilere sunuluyorlar. Oysa üretilebilmeleri için dünya kirletiliyor, ozon tabakası daha bir delinip zayıflatılıyor.
Konvansiyonel dolmakalem mürekkebleri bu plastik kağıtlarda dağılma yapmıyorlar. Zira hiç bir şekilde kağıda nüfuz edemediği gibi yüzeyde dahi geçici olarak tutunuyorlar. En çok 5-7 yıl içinde yazdıklarımız bu tip kağıt yüzeylerinden ya kopuyor ya da solarak yok olup gidiyorlar.
Çinde kilo ile üretilen defterlerde son iki yıldır artık bu tür kağıtlardan kullanılıyor. Dokunulduğunda verdikleri his o kadar mükemmel ki, iyi bir kağıttan ayırd etmek neredeyse imkansıza yakın.
Bu sentetik kağıtlar için üreticileri aşağıdaki özellikleri sıralıyorlar.
- Konvansiyonel mürekkeblere göre %80 daha hızlı kuruma süresi(mürekkeb kağıda işlerken hızı yavaşladığı için kuruma süresi uzuyor). Bu mürekkeblerin tamamen yüzeyde kaldığının en önemli göstergesi.
- Çok kaygan zemin
- Suya tam mukavemetli
- Yırtılmaya karşı mukavemetli
- Su yönü olmadığı için yüksek yumuşaklık
- Saten dokulu yüksek beyazlık
- İpeksi dokunuş
- Kimyasallara ve lekelenmeye karşı mukavemet, kolayca silinebilirlik
- Ağaç kesilmeden imal edilmiş olması
Bu kağıtların ömürleri, UV dayanımları, güneşe mukavemet katsayıları, nem rutubet karşısında çürüme karakterleriyle ilgili henüz bir bilgi yok elimizde.
Zannediyorum yakın zamanda gerçek bir kağıdı mumla arayacağız.