Yazmak belki de fotoğraf gibi "ânı" hapsetmektir. Her ikisi de iyiyse kayıt düştükleri "ânın" duygularını da verir.
Keyifli olunan anlarda defterlere mutluluk, neşe, sevinç, umut düşeriz. Defterler hafifler, renkleri açılır o zamanlarda. Keyifsiz zamanlardaysa defterlere yüklenen umutsuzluklarla onlarda kararır, taşıdıkları yük ağırlaşır, hiç suçları olmamasına karşın. Zamanın hata, suç ve günahlarını canlılar çektiği gibi cansızlarda çekiyor sırf taşıdığı, adına yazı dediğimiz izler yüzünden. Sevilen yazılar, sevilmeyen ve nefret edilen, pişmanlık duyulan yazılar..