Yine abuk subuk şeyler yazayım, hiç bir işe yaramasın, öyle laf ola beri gele gibi bir şey olsun istedim. Bir tür bilim kurgu..
Gittiniz mağazaya. Bir dolu zaman harcayıp beğendiğiniz dolmakalemi çıkarttılar tezgahın üstüne. Ellediniz, mıncıkladınız tezgahtarın şüpheci bakışları altında. İşi biraz daha ileri götürüp kalemi mürekkepleyerek sevişme arzusundasınız ama reyon yetkilisi "Ne yazık ki, mürekkeplenmiş dolmakalemleri ithalatçılar geri almıyorlar, iade şansınız yok" diyerek hevesinizi kursağınıza der dest ediyor.
Çaresiz kasada bir çuval para sayıp ya da kredi kartınızı çekip gerekli olanı yerine getiriyorsunuz. Koltuğunuzun altında yeni dolmakalem kutusu, yolda neler neler hayal ediyorsunuz. Nasıl yazacak? Ucu nasıl? Akıp gidecek mi? Verdiğiniz bedele değdi mi? gibi onlarca soru aklınızın sokakalarında koşuşturup duruyor. Benim gibi deneme sabırsızlığıyla yanıp tutuşuyorsanız bir şişede mürekkep almış oluyorsunuz. Café de çayırda, parkta, bahçede, bahçe duvarının üstünde, kahvede dolmakaleme mürekkep çekmece. Ne olacaksa artık o intizamsız, na müsait yerlerde? Merak bu ya, hemen denemek lazım.
Mürekkebi çekip silaha, kağıda doğru hamle ediyorsunuz. Şöyle, şatafatlı kuyruklu, uzantılı bir harf çekme niyetiyle. Carrrt, kırrtt. Tüyleriniz diken diken oluyor. O da ne? Yazdıkça ucun bağırtısı, kağıdın iniltisiyle birleşince kulaklarınız uğulduyor ve başlıyorsunuz soğuk terler dökmeye. Yanıldığınızı düşünmek isteyerek farklı bir iki hat daha çekseniz de nafile. Ne yazık ki dolmakaleminizin ucu ya hatalı ya da sizin arzu ettiğiniz gibi değil.
Ğöğsünüzün sıkıştığını, kalbinizin hızla çarptığını hissediyorsunuz. Aşağı sakal, yukarısı bıyık. Geri götürseniz dolmakalemi, mürekkep çekildiği için geri almayacaklar, geri gönderecekler, aylarca bekleyeceksiniz ve daha neler neler. Ben bunu kullanmadım demekte mümkün değil. Çünkü piston çanağı çevresine baktıklarında dolmakaleme mürekkep çekilip çekilmediğini hemen anlayabiliyorlar. Mesele mürekkep çekilerek denenebilecek bir eşyaya mürekkep çektiğiniz için iade edememenize dayanıyor. Tam bir dilemma. Peki ne yapacağız? bu sarmaldan çıkmak, kazasız belasız kurtulmak için.
Ben diyorum ki, aldınız dolmakalemi ve mürekkebi. Çöktünüz müsait bir yere. Artık neresi olursa. Söyleyin bir kahve, bir de bir su ile bardak. Kahvenizden ilk yudumu aldıktan sonra dolmakaleminizi kutusundan çıkartın ve kapağını açın.
Bardağa içme suyundan bir miktar koyun
Dolmakaleminiz pistonlu veya dönüştürücülü ise bardaktaki içme suyundan dolmakaleminize bir depo su çekin. Kartuşla çalışıyorsa dolmakaleminiz eve kadar beklemeniz gerekiyor. Zira temiz boş bir kartuşa su doldurup takacaksınız dolmakaleminize ve dolmakaleminizin ucunu suya daldıracaksınız.
Sonra bir güzel dolmakaleminizin ucunu kağıt peçeteyle kurulayacaksınız ve azıcık bekleyeceksiniz.
Artık hazırsınız. Kapağını açmadan önce hafifçe çalkaladığınız mürekkep şişesinin kapağını açın ve dolmakaleminizin ucunu örtene kadar mürekkebe daldırın. Dolmakaleminizin ucunun üst tarafını mürekkebin fazlasını süzmek için mürekkep şişesinin ağzına hafifce dokundurun. Böylece damaktaki fazla mürekkep şişeye geri dönecek ve kağıda aşırı mürekkep akmayacaktır.
Şimdi kağıda hamle etme zamanı. Şöyle şatafatlısından, bol dönüşlü ve kuyruklu harfler yapıyorsunuz. Carrrtt ve currtt. Eyvahhh ki eyvahh uç berbat. Napcazz şimdi? Ne yapıcağımız aşağıda şimdii.
Dolmakalemin ucunu önce akan musluğun altına (akan musluk için Café nin tuvaleti kullanılabilir:) tutarak uçtaki mürekkebin iyice gitmesini sağlıyoruz. Daha sonra ucun boyundan biraz fazla su dolu bardağın (pet şişedeki içme suyunuz kullanılabilir:) içine koyarak bekliyoruz. Böylece son kalan mürekkep kırıntıları da bardağın dibine çöküyor. Uçta mürekkep kalmadığını anlamının en iyi yöntemi su dolu bardaktan alınan dolmakalem ucunu beyaz bir kağıt havluya sürterek renk verip vermediğini görmek. Renk vermeyene kadar su dolu bardakta bekletmeye devam. Tabiiki her seferinde bardaktaki suyu yenileyerek.
Uçta mürekkep kalmadığını gördüğünüzde ise ucu ve dolmakalemi kuruluyorsunuz. Arkasından piston veya dönüştürücü düğmesini çevirerek dolmakalemin içindeki suyu da dışarıya boşaltıyorsunuz. Ve tekrar ucu kuruluyorsunuz. Kartuşlu dolmakalemlerde ise sadece su dolu kartuşu çekip alarak ucu kuruluyorsunuz.
Şimdi mi? ne yapıcaz. Onu da siz biliyorsunuz. Ben bilmiyorum.