Güzel yazı dersleri yazı dizisine ara vereli uzun bir zaman dilimi geçti. Şu sıralardaki yek nasak yazma halim içinde bu güzel konu başlığı da ne yazık ki gürültüye gitti gider haldeydi.
Ben de sizler gibi sosyal sahalarda bu konu hakkındaki yazıları, örnekleri ve yorumları okuyarak bilgilenmeye ve konunun seyrini takip etmeye gayret ediyorum. Yazmayı seven insanların daha güzel yazabilmek için arayış ve çabalarına tanık olmak son derece güzel. Bu iklim yumuşaklığı içinde nadide olan bir şeye ulaşabilmenin aceleciliğiyle bu eyleme gönül vermiş olanların atladığı, ıskaladığı ya da farkına varmadığı sebat ve sabır bir kenarda yerle yeksan yatıp duruyorken yazmamak en basitinden davaya nezaketsizlik olurdu.
Güzel yazı yazabilmek öyle bugünden yarına olacak yattım kalktım oldu cinsinden bir şey değil. Yıllarca sürebilecek bir deneyimle olabilecek bir şey. Güzel yazı yazmak erken yaşlarda motor merkezin tazeliği sayesinde kolayca oluşabilecekken ileri yaşlarda hızlı ilerlemediği gibi, devrimci değişiklikler de olmaz. Güzel yazı yazmayı kısa sürelerde beklemek gerçekten sizler için hayal kırıklığı olacaktır. Bu gerçeklere dayanarak benim daha önce yazdığım, serinin 1, 2, 3, 4. bölümlerinde sizlere bir kaligraf olmanın yollarını ya da onlar gibi yazmayı anlatmadım. Sizlere başkası olmayı tavsiye etmedim, işaret etmedim. Benim önerdiğim yöntem yetişkinlerin el yazılarını onarmak için olan bir yöntemdir. Sakın ola ki kimseyi veya bir yazı alfabesini taklit etmeye yeltenmeyin. Bu, sizi siz olmaktan çıkaracak ve taklide alıştıracak bir yoldur. Güzel yazma gailesiyle gani iken taklit ederek benliğinizden uzaklaşacaksınız. Yazınıza bakan sizi bulamayacağı gibi siz de kendinizi yazınızda bulamayacaksınız. Bu son derece elem verici hazin bir durumdur. Durduk yerde hayra, güzele dair bir şey yapayım derken kendinizi yitireceksiniz. Çocuğunuz, eşiniz, sevgiliniz, arkadaşınız size dair hiç bir şey bulamayacak. Düşünsenize; helvetica yazan bir sürü insan. Ben, sen, o, şu, bunlar.. hep helvetica yazıyor.
Unutmayın ki, yazınız imzanızdır, benliğinizin, sizi siz yapan değerlerin tümünün bir özetidir. Bu yüzden imzanız el yazınızla ad ve soyadınızı yazmaktır. Başkasının kostümüyle gezmek istiyorsanız? bunu bilemem tabii. Mehmet Bizansbey dostumuzun dediği gibi "Bir harf de olsa size ait olsun". Ardınızdan gelen, size ve size ait değerlere, ruha dokunabilsin.
Güzel yazmanın sırrı, başkalarının yazdığını taklit etmek değildir. Bunu tavsiye edenlere kulak asmayın. Taklid etmek olta yapıp balık tutmayı öğrenmek yerine hazır balıkla devam etmek gibidir. Güzel yazmanın tüm sırrı; eşit aralıklı ve eşit büyüklükte harfler yapabilmekten başka hiç bir şey değildir. Bu sebeple sizlere başından itibaren kareli kağıdı öneriyorum. Harfleri eşit büyüklükte ve uzaklıkta yapabilmenin ardından gelen tek şey harflerdeki hatları ya da darbeleri bilmektir ki, bunu el yazımızda kendi alıştığımız tarzda farkına varmadan zaten yapıyoruz. Aşağıda görülen temel vuruş veya hatları önceki derslerde zaten yapmayı tavsiye etmiştim. Anlatmadığım bir tek yuvarlak hareket kalmıştı.
Ne yazık ki çocuklar el yazısını yeni yöntemler icad etmek adına şimdilerde ülkemizde taklid ederek öğreniyorlar. Bana kalsa çocukların eline bir tebeşir tutuşturur sonra da onları bahçeye çıkartırdım. Tebeşirle harfleri yerlere çizdirtir, üstlerinden yürüterek motor merkezlerini geliştirmeyi, harflere sarılmayı, onları sevmeyi öğretirdim. Öğrensin ki harfleri sevmeyi, yetişkinliğinde çocukken aşık olduğu harfleri yeniden yorumlayıp kendini çıkartsın ortaya.
Yazmak grafik bir eylemdir, sanattır, resim çizmek gibidir.. kendini ifade etmektir. Taklid etmek önce hayal gücünü sonra yaratıcılığı en sonunda da sizi öldürür. Serinin bir sonraki yazısı için tıklayın
Ben de sizler gibi sosyal sahalarda bu konu hakkındaki yazıları, örnekleri ve yorumları okuyarak bilgilenmeye ve konunun seyrini takip etmeye gayret ediyorum. Yazmayı seven insanların daha güzel yazabilmek için arayış ve çabalarına tanık olmak son derece güzel. Bu iklim yumuşaklığı içinde nadide olan bir şeye ulaşabilmenin aceleciliğiyle bu eyleme gönül vermiş olanların atladığı, ıskaladığı ya da farkına varmadığı sebat ve sabır bir kenarda yerle yeksan yatıp duruyorken yazmamak en basitinden davaya nezaketsizlik olurdu.
Güzel yazı yazabilmek öyle bugünden yarına olacak yattım kalktım oldu cinsinden bir şey değil. Yıllarca sürebilecek bir deneyimle olabilecek bir şey. Güzel yazı yazmak erken yaşlarda motor merkezin tazeliği sayesinde kolayca oluşabilecekken ileri yaşlarda hızlı ilerlemediği gibi, devrimci değişiklikler de olmaz. Güzel yazı yazmayı kısa sürelerde beklemek gerçekten sizler için hayal kırıklığı olacaktır. Bu gerçeklere dayanarak benim daha önce yazdığım, serinin 1, 2, 3, 4. bölümlerinde sizlere bir kaligraf olmanın yollarını ya da onlar gibi yazmayı anlatmadım. Sizlere başkası olmayı tavsiye etmedim, işaret etmedim. Benim önerdiğim yöntem yetişkinlerin el yazılarını onarmak için olan bir yöntemdir. Sakın ola ki kimseyi veya bir yazı alfabesini taklit etmeye yeltenmeyin. Bu, sizi siz olmaktan çıkaracak ve taklide alıştıracak bir yoldur. Güzel yazma gailesiyle gani iken taklit ederek benliğinizden uzaklaşacaksınız. Yazınıza bakan sizi bulamayacağı gibi siz de kendinizi yazınızda bulamayacaksınız. Bu son derece elem verici hazin bir durumdur. Durduk yerde hayra, güzele dair bir şey yapayım derken kendinizi yitireceksiniz. Çocuğunuz, eşiniz, sevgiliniz, arkadaşınız size dair hiç bir şey bulamayacak. Düşünsenize; helvetica yazan bir sürü insan. Ben, sen, o, şu, bunlar.. hep helvetica yazıyor.
Unutmayın ki, yazınız imzanızdır, benliğinizin, sizi siz yapan değerlerin tümünün bir özetidir. Bu yüzden imzanız el yazınızla ad ve soyadınızı yazmaktır. Başkasının kostümüyle gezmek istiyorsanız? bunu bilemem tabii. Mehmet Bizansbey dostumuzun dediği gibi "Bir harf de olsa size ait olsun". Ardınızdan gelen, size ve size ait değerlere, ruha dokunabilsin.
Güzel yazmanın sırrı, başkalarının yazdığını taklit etmek değildir. Bunu tavsiye edenlere kulak asmayın. Taklid etmek olta yapıp balık tutmayı öğrenmek yerine hazır balıkla devam etmek gibidir. Güzel yazmanın tüm sırrı; eşit aralıklı ve eşit büyüklükte harfler yapabilmekten başka hiç bir şey değildir. Bu sebeple sizlere başından itibaren kareli kağıdı öneriyorum. Harfleri eşit büyüklükte ve uzaklıkta yapabilmenin ardından gelen tek şey harflerdeki hatları ya da darbeleri bilmektir ki, bunu el yazımızda kendi alıştığımız tarzda farkına varmadan zaten yapıyoruz. Aşağıda görülen temel vuruş veya hatları önceki derslerde zaten yapmayı tavsiye etmiştim. Anlatmadığım bir tek yuvarlak hareket kalmıştı.
Ne yazık ki çocuklar el yazısını yeni yöntemler icad etmek adına şimdilerde ülkemizde taklid ederek öğreniyorlar. Bana kalsa çocukların eline bir tebeşir tutuşturur sonra da onları bahçeye çıkartırdım. Tebeşirle harfleri yerlere çizdirtir, üstlerinden yürüterek motor merkezlerini geliştirmeyi, harflere sarılmayı, onları sevmeyi öğretirdim. Öğrensin ki harfleri sevmeyi, yetişkinliğinde çocukken aşık olduğu harfleri yeniden yorumlayıp kendini çıkartsın ortaya.
Yazmak grafik bir eylemdir, sanattır, resim çizmek gibidir.. kendini ifade etmektir. Taklid etmek önce hayal gücünü sonra yaratıcılığı en sonunda da sizi öldürür. Serinin bir sonraki yazısı için tıklayın
