"Dolmakalem neden tıkanıyor?" sorusu son zamanlarda sık sorulur olmaya başlayıp bir de "Artık yazı da yazılmıyor" tarzı beni bana şikayet eden telefonlar da gelmeye başlayınca farkına vardım ki tencere kaynamıyor, hanede nafaka pişmiyor ve de ateş yanmıyor.
Hal böyle olunca ocağa bir iki odun atıp önce ateşi alevlendirmek için, şu "Dolmakalem Neden Tıkanıyor Usta ?" sorusuna bir izahat getirmek istedim.
Daha önceki yazılarımın satır aralarında, geçtiğimiz yılın sonuna doğru AT standartları gereği mürekkeb formüllerinde değişikliğe gidildiğinden beri Avrupalı üreticilerin bir türlü formüllerini tutturamadıkları için mürekkeblerinin renklerinde de ciddi sıkıntılar yaşadıklarından bahsetmiştim.
Yeni formüllerle birlikte renklerde sıkıntı yaşanırken konvansiyonel mürekkeblerde kullanılmayan bazı maddelerin yokluğundan sebep dolmakalemler daha az tıkanır oldular. Bu olumlu etkinin yanında dolmakalem kullanıcıları formüllerin değişmesiyle renk, kayganlık, parlaklık ve kuruma sürelerinde ise ciddi geriye düştüler.
Peki dolmakalem kullanıcılarının yukarıda belirttiğim konularda sıkıntı çekmelerine neden olan mürekkebteki maddeler nelerdir?. Bu maddeler Şellak, Arap Zamkı ve Susam-Keten Yağı dır. Bunlar ve benzerleri, mürekkeb sıvısının içinde belirli işlemler sonrasında çözülebilen daha doğrusu yarı çözülmüş halde duran maddelerdir.
Şellak: Okkus Lakka isimli bir böceğin lak salgı maddesidir. Bu böcek Hindistan ve Güney Asyada yetişen Palas ağaçlarında beslenirler. Bu böcek gözenekleri arasından, lak adı verilen koruyucu bir örtünün içinde sertleşmiş zamklı bir madde çıkartır. Bu lak maddesi biriktirilir, ezilir, yıkanır ve kurutulur. Bütün bu işlemlerden sonra, antika ustalarının vernikleme işlerinde kullanılır. Boyacılıkta, cilalamada, mürekkep yapımında, mühür mumu yapımında kullanılır. Kırılgan camımsı ve jelatin gibidir. İspirto içinde sıvılaştırılarak cilalama işlerinde kullanılabilir. Yapısı gereği yapışkan hızlı kuruyan ve kuruması bittikten sonrada parlaklık veren bir maddedir.
Arap Zamkı: Akasya ağacının reçinesidir. Kimyada çözülmeyen maddeleri süspansiyon halinde tutmak için taşıt madde olarakta kullanılır. Mürekkebte ise şellağın kırılgan yapısının altında kağıda tutunmayı arttırmak ya da mükemmelleştirmek için kullanılır. Şellak ile birlikte mürekkeb içindeki boyar sıvıyı sarmalayarak yüzeyde buharlaşıp kalmasını sağlar.
Keten ya da Susam yağı: Kolay bulunan, elde edilişi basit pasifik huylu iki yağdır. Genellikle mürekkebin dış çeperini oluşturmak, kırçıllanmayı azaltmak, kayganlığı arttırmak ve bir miktar suya dayanımı artırmak için kullanılır. Kısmen buharlaşabilirler.
Yukarıda bahsettiğim maddelerin mürekkebin içindeki su buharlaştıktan sonra geriye kalan kıvamlı kitlesi, ilk önce tıkanmalara, uzun süre mürekkebin dolmakalem içinde unutulmasıyla özellikleri gereği sertleşerek dolmakalem parçalarının birbirine yapışıp kırılmasına sebebiyet verir.
Şimdi, diyeceksiniz ki, "İnsanoğlu uzaya gidiyor da, şu mürekkebe bir çare neden bulunmadı?" Onu da cevabı şöyle; dolmakalemin havacılarla arası iyi olmadığından onlar için de tükenmez kalemi keşfetmişler.
Bu konuyla İlgili Yararlı Okumalar, Tüm Mürekkeb Kısa Kısa Yazıları ve;
Hal böyle olunca ocağa bir iki odun atıp önce ateşi alevlendirmek için, şu "Dolmakalem Neden Tıkanıyor Usta ?" sorusuna bir izahat getirmek istedim.
Daha önceki yazılarımın satır aralarında, geçtiğimiz yılın sonuna doğru AT standartları gereği mürekkeb formüllerinde değişikliğe gidildiğinden beri Avrupalı üreticilerin bir türlü formüllerini tutturamadıkları için mürekkeblerinin renklerinde de ciddi sıkıntılar yaşadıklarından bahsetmiştim.
Yeni formüllerle birlikte renklerde sıkıntı yaşanırken konvansiyonel mürekkeblerde kullanılmayan bazı maddelerin yokluğundan sebep dolmakalemler daha az tıkanır oldular. Bu olumlu etkinin yanında dolmakalem kullanıcıları formüllerin değişmesiyle renk, kayganlık, parlaklık ve kuruma sürelerinde ise ciddi geriye düştüler.
Peki dolmakalem kullanıcılarının yukarıda belirttiğim konularda sıkıntı çekmelerine neden olan mürekkebteki maddeler nelerdir?. Bu maddeler Şellak, Arap Zamkı ve Susam-Keten Yağı dır. Bunlar ve benzerleri, mürekkeb sıvısının içinde belirli işlemler sonrasında çözülebilen daha doğrusu yarı çözülmüş halde duran maddelerdir.
Yukarıda bahsettiğim maddelerin mürekkebin içindeki su buharlaştıktan sonra geriye kalan kıvamlı kitlesi, ilk önce tıkanmalara, uzun süre mürekkebin dolmakalem içinde unutulmasıyla özellikleri gereği sertleşerek dolmakalem parçalarının birbirine yapışıp kırılmasına sebebiyet verir.
Şimdi, diyeceksiniz ki, "İnsanoğlu uzaya gidiyor da, şu mürekkebe bir çare neden bulunmadı?" Onu da cevabı şöyle; dolmakalemin havacılarla arası iyi olmadığından onlar için de tükenmez kalemi keşfetmişler.
Bu konuyla İlgili Yararlı Okumalar, Tüm Mürekkeb Kısa Kısa Yazıları ve;