Zamanında adettendi, konserlerin sonunda kulise gidip Konzert Meister'lerden, Virtuose'lerden imza istemek. Çok meşgulseler imzalarını atıp iade ederlerdi, uzattığınız programınızla kaleminizi. Eğer vakit müsait ise, teşekkürünüzün ardından isminizi sorup size hitabla başlayan bir kaç satır hatıra notu da düşerlerdi, imzalarının üst kısmına .
Yehudi Menuhin, Zubin Mehta, Academy of Saint Martin in the Fields ve Sir James Galway gibi icracı ve Konzert Meister'lerin önünde dolmakalemi uzatan ellerimin heyecandan titrediğini, boğazımın ise kuruyup kekelediğimi bugün gibi hatırlıyorum.
Bu fotoğraf beni o güzel günlere tekrar götürdü, hafifçe tebessüm ettirdi..
50'ler, Erkeklerin beyefendi, kadınların hanımefendi olabilmeyi başuçlarına yerleştirdiği yıllar.
Bir hayranı, Marilyn Monroe'ya cebinden çıkardığı defter ve dolmakalemini uzatarak bir imza ve belki de bir kaç kelimelik bir hatıra notu rica etmiş. Beyefendinin centimenliği Marilyn Monroe'ya dolmakalemi verirken kapağını arkasına takmayı unutturmayacak kadar heyecanına üstün gelmiş. Kısa bir an için de olsa aralarında hoş bir tebessüme sebep olacak incelikte bir sohbet olduğu her ikisinin yüz detaylarından belli.
Cebinde defter ve dolmakalem taşıyan bir beyefendi ve Marilyn Monroe Hanımefendinin incecik parmaklarında yazmayı bekleyen bir Sheaffer Crest..
Gerisini sizin hayal dünyanıza ve inceliğinize bırakarak güzel bir hafta sonu diliyorum.
Yehudi Menuhin, Zubin Mehta, Academy of Saint Martin in the Fields ve Sir James Galway gibi icracı ve Konzert Meister'lerin önünde dolmakalemi uzatan ellerimin heyecandan titrediğini, boğazımın ise kuruyup kekelediğimi bugün gibi hatırlıyorum.
Bu fotoğraf beni o güzel günlere tekrar götürdü, hafifçe tebessüm ettirdi..
50'ler, Erkeklerin beyefendi, kadınların hanımefendi olabilmeyi başuçlarına yerleştirdiği yıllar.
Bir hayranı, Marilyn Monroe'ya cebinden çıkardığı defter ve dolmakalemini uzatarak bir imza ve belki de bir kaç kelimelik bir hatıra notu rica etmiş. Beyefendinin centimenliği Marilyn Monroe'ya dolmakalemi verirken kapağını arkasına takmayı unutturmayacak kadar heyecanına üstün gelmiş. Kısa bir an için de olsa aralarında hoş bir tebessüme sebep olacak incelikte bir sohbet olduğu her ikisinin yüz detaylarından belli.
Cebinde defter ve dolmakalem taşıyan bir beyefendi ve Marilyn Monroe Hanımefendinin incecik parmaklarında yazmayı bekleyen bir Sheaffer Crest..
Gerisini sizin hayal dünyanıza ve inceliğinize bırakarak güzel bir hafta sonu diliyorum.