Dolmakaleme teşne olan bizler için kağıdın her şey olduğu, hemen hemen mürekkebin her hareketine kağıdın karar verdiği konusu üzerine bir fikir birliği neredeyse oluştu. Peki defter konusu üzerinde gerekli hassasiyeti gösterebiliyormuyuz ? Konu, defter olunca akan sular duruyormuş gibi gözükse de, dolmakalem seçmek için ayırdığımız zamanın çok azını ayırdığımız gibi çok az da şey biliyoruz defterler hakkında. İşin aslını söylemek gerekirse, kağıt hakkında çok az şey biliyoruz. Genelde, defterlerin bulundukları reyonda açık olarak bir tanesi bulunmakta. Dokunup bir miktar test ederek almak mümkün, şimdilerde. Fakat eski devirlerde, ambalajı açık, denenecek bir tane bulmak olağan dışı bir şeydi. Yaşı ufak olanlar pek hatırlamaz. Onlar, şanslı döneme doğdular. Reyonda kilit altında bulunan defterler hakkında uzaktan bakarak kehanette bulunurduk, iyi veya kötü oldukları hakkında. Neye göre iyi, neye göre kötü? dokunmadan, etmeden. Hele defterlerin dolmakalemle kullanılabilecekleri yönünde yorum yapmak, su kaldırır bir şeydi. Defterlerin önünde, arkasında defterle ilgili hiç bir detay yazmıyordu. Hala da yazmıyor ama o dönemde dokunmadan kaç gram, hangi kağıttan yapılmış bilmek, bilmece çözmek gibiydi. Şimdilerde ise en fazla kaç yaprak veya sayfadan oluşuyor, onu bilmeye imkan var. Ön ya da arka kapağına kaç sayfa veya yapraktan mürekkeb olduğunu yazıyorlar. Gerisi karanlık ve karanlık bırakılmak zorunda, zira.
Ortalama olarak, bitirebileceğimizin üzerinde yaprak sayısına sahip defterler satın alıyoruz. Bir süre sonrada sağlaklar için sağ sayfalar, solaklar içinde sol sayfalar azınlığa düşünce sıkılarak bu defterlere yazmıyoruz. Tabii olarak, herkesin tercihi farklı ebatlarda defterler. A4, A5, A6 ölçülerinde defterler bulunuyor piyasada. Defterleri içeriden dışarıya yani kağıdından kapağına doğru seçmiyoruz. Genelde defter ebadı hakkında bir bilgimiz mevcut. Hangi ölçüde rahat edeceğimizi biliyoruz ama bizim için kaç sayfanın yeterli olacağı yönünde bir ortalama tutmuş değiliz. Tematik ya da kişiye özel defterler pek tutmuyoruz. En çok, sevdiğimiz sözleri not ettiğimiz defterler oluyor. Ne yazık ki, okuma oranı düşük ülkelerde yazma oranı da düşük oluyor. Dolmakalem seven bizler için bile durum bundan öte geçmiyor. Ne kadar fazla sayfa varsa, o kadar iyi gibi bir ön kabul var. Zengin gösteriyor ya, ondandır hikmeti herhalde. Sayfa nedir? Yaprak nedir? bilmiyoruz. Daha önce bu konuyu yazmıştım, isteyenler bakabilir. Defter, yaprak sayısıyla satın alınır. Her şeyden önce buna, karar vermek lazım. Defterlerin ambalajlarının bir yerinde bu yazıyor ama nasıl? Türkçe olanlarda yaprak veya sayfa cinsinden belirtiliyor. İngilizce olarak yazıyorsa eğer, "Sheet" Yaprak olarak belirtilenlerde sorun yok. Yaprak "Sheet" olanı sayfaya tahvil etmek istiyorsak 2 ile çarpmamız yeterli olacak. "Pages" Sayfa olarak yazanlarında ise, sayfa "pages" sayısından yaprak cinsine çevirmek için 2 ye böldük mü, tamamdır. Geriye dolmakaleme uygun olup olmadığını çözmek kalıyor.
Fakat kağıdın gsm. cinsinden ağırlığı yazmıyor. Gerçi defteri tartarak bunu bulabilirsiniz, burada yazmıştım. Kağıt ağırlığı dolmakaleme uygunluk açısından bir parametre değil. Yazsa da dolmakaleme uygunluğunu nasıl bileceksiniz? Çaktırmadan çıkarır dolmakalemi karalarım bir kenarına. Olur, biter, gibi düşünüyor insan. Bu, pek de kolay olmuyor. Satıcı tepenizde bitiveriyor. Sonra pertavsızla incelemek, yırtmak, tükürmek var. Arka sayfasına bakacaksınız. Her türlü pis iş. Bu kadar ızdıraba ne gerek var ama nadir miktarda "Fountain Pen Friendly" ya da "Dolmakaleme Uygundur" ibaresi var. Olmayanlarda ve genelde kağıdın cinsini yazmıyorlar. Bunun en önemli sebebi, defter firmalarının her zaman aynı kağıdı kullanmıyor oluşları. Hatta yan yana duran iki defterde bile. Dünya piyasalarında, defter yapımında kullanılan kağıtların tamamı Ton/$ fiyatıyla satılıyor. Bu yüzden Kg. ile defter satışı. Hatta kaynağı belli olan FSC sertifikalı kağıtlar bile. FSC sertifikası zaten kağıdın dolmakaleme uygunluğundan ziyade menşeii ile ilgili olan bir şey. Hangi ağaçlardan ve ne miktarda geri dönüşümlü kağıttan imal edildiğine dair bir şartname. Onu da defter üreticisi değil, kağıt üreticisi sağlıyor. Defter üreticisi, ton başına dolar fiyatı nerede uygunsa oradan alıyor, kağıdı. Hatta defter üreticisi kıyıyor paraya ve FSC sertifikalı kağıt alıyor. Defter ve kağıt üreticisinin defter yazıcısının hangi kalemi kullanacağına dair bir bilgisi yok. Zaten bilmesi de imkan dahilinde değil. Dünyada o kadar çok kalem var ki. Dolma kalem, tükenmez kalem, kurşun kalem, ispirtolu kalem, solvent esaslı, roller ball, jel esaslı yani say sayabildiğin kadar. O yüzden ortalama bir kağıt kullanıyorlar. Dolma kaleme ve ona benzer kalemlere özel defterler ise bambaşka bir ihtisas ve arayış meselesi.
Ortalama olarak, bitirebileceğimizin üzerinde yaprak sayısına sahip defterler satın alıyoruz. Bir süre sonrada sağlaklar için sağ sayfalar, solaklar içinde sol sayfalar azınlığa düşünce sıkılarak bu defterlere yazmıyoruz. Tabii olarak, herkesin tercihi farklı ebatlarda defterler. A4, A5, A6 ölçülerinde defterler bulunuyor piyasada. Defterleri içeriden dışarıya yani kağıdından kapağına doğru seçmiyoruz. Genelde defter ebadı hakkında bir bilgimiz mevcut. Hangi ölçüde rahat edeceğimizi biliyoruz ama bizim için kaç sayfanın yeterli olacağı yönünde bir ortalama tutmuş değiliz. Tematik ya da kişiye özel defterler pek tutmuyoruz. En çok, sevdiğimiz sözleri not ettiğimiz defterler oluyor. Ne yazık ki, okuma oranı düşük ülkelerde yazma oranı da düşük oluyor. Dolmakalem seven bizler için bile durum bundan öte geçmiyor. Ne kadar fazla sayfa varsa, o kadar iyi gibi bir ön kabul var. Zengin gösteriyor ya, ondandır hikmeti herhalde. Sayfa nedir? Yaprak nedir? bilmiyoruz. Daha önce bu konuyu yazmıştım, isteyenler bakabilir. Defter, yaprak sayısıyla satın alınır. Her şeyden önce buna, karar vermek lazım. Defterlerin ambalajlarının bir yerinde bu yazıyor ama nasıl? Türkçe olanlarda yaprak veya sayfa cinsinden belirtiliyor. İngilizce olarak yazıyorsa eğer, "Sheet" Yaprak olarak belirtilenlerde sorun yok. Yaprak "Sheet" olanı sayfaya tahvil etmek istiyorsak 2 ile çarpmamız yeterli olacak. "Pages" Sayfa olarak yazanlarında ise, sayfa "pages" sayısından yaprak cinsine çevirmek için 2 ye böldük mü, tamamdır. Geriye dolmakaleme uygun olup olmadığını çözmek kalıyor.
Fakat kağıdın gsm. cinsinden ağırlığı yazmıyor. Gerçi defteri tartarak bunu bulabilirsiniz, burada yazmıştım. Kağıt ağırlığı dolmakaleme uygunluk açısından bir parametre değil. Yazsa da dolmakaleme uygunluğunu nasıl bileceksiniz? Çaktırmadan çıkarır dolmakalemi karalarım bir kenarına. Olur, biter, gibi düşünüyor insan. Bu, pek de kolay olmuyor. Satıcı tepenizde bitiveriyor. Sonra pertavsızla incelemek, yırtmak, tükürmek var. Arka sayfasına bakacaksınız. Her türlü pis iş. Bu kadar ızdıraba ne gerek var ama nadir miktarda "Fountain Pen Friendly" ya da "Dolmakaleme Uygundur" ibaresi var. Olmayanlarda ve genelde kağıdın cinsini yazmıyorlar. Bunun en önemli sebebi, defter firmalarının her zaman aynı kağıdı kullanmıyor oluşları. Hatta yan yana duran iki defterde bile. Dünya piyasalarında, defter yapımında kullanılan kağıtların tamamı Ton/$ fiyatıyla satılıyor. Bu yüzden Kg. ile defter satışı. Hatta kaynağı belli olan FSC sertifikalı kağıtlar bile. FSC sertifikası zaten kağıdın dolmakaleme uygunluğundan ziyade menşeii ile ilgili olan bir şey. Hangi ağaçlardan ve ne miktarda geri dönüşümlü kağıttan imal edildiğine dair bir şartname. Onu da defter üreticisi değil, kağıt üreticisi sağlıyor. Defter üreticisi, ton başına dolar fiyatı nerede uygunsa oradan alıyor, kağıdı. Hatta defter üreticisi kıyıyor paraya ve FSC sertifikalı kağıt alıyor. Defter ve kağıt üreticisinin defter yazıcısının hangi kalemi kullanacağına dair bir bilgisi yok. Zaten bilmesi de imkan dahilinde değil. Dünyada o kadar çok kalem var ki. Dolma kalem, tükenmez kalem, kurşun kalem, ispirtolu kalem, solvent esaslı, roller ball, jel esaslı yani say sayabildiğin kadar. O yüzden ortalama bir kağıt kullanıyorlar. Dolma kaleme ve ona benzer kalemlere özel defterler ise bambaşka bir ihtisas ve arayış meselesi.