Evet, Yanlış görmüyorsunuz ! Fotoğrafı görülen dolmakalem, bir Pelikan M600. Fotoğrafı üstüne tıklayıp büyüterek dikkatlice bakarsanız piston düğmesi civarında deformasyonlar var. Sadece deformasyon değil, piston kolu ve piston çevirme düğmesi tamamen sıkışmış, dönmüyor.
1000 TL. gibi bir rakkam verip te 3 ay gibi bir sürede hizmet dışı kalmış bu nadide Pelikan M600 ne yazık ki yazmıyor. Kötü bir hatıranın nişanesi olarak saklanıyor. Uzunca bir süreden beri Pelikan dolmakalemlerin gövde sıkıntıları konusunda sizleri uyarmak için yazacaktım ama kısmet bu Pelikan M600'ün başına gelenleri beklemiş. Aslında bu yazıyı üstüne bastırarak söylüyorum "hanımefendilerin" okuması gerekiyor. Sadece hanımefendilerle de sınırlı değil kıssadan hisseler. Beyefendilere hikayeler var içinde. Kısacası Pelikan seven ve kullanan herkese hitab ediyor.
"Peki, bu Pelikan M600'ün başına neler gelmiş olabilir?" diye soracak olursanız. Bu Pelikan M600'ün sahibi bir hanımefendi. Dolmakalemini okkalı bir bedel ödeyerek satın almış ve o hevesle de sürekli kullanmaya başlıyor. Artık, mürekkebe kuvvet yazıyor. Fakat aradan bir iki ay geçtikten sonra piston biraz sert inip çıkmaya başlasa da sahibesi önemsemiyor. Devam yazmaya Allah ne verdiyse. Üçüncü ayın sonunda çayını alıp tekrar masasına döndüğünde Pelikan M600'üne mürekkep çekmek için daldırıyor mürekkep şişesine dolmakalemini ama piston kolu dönmemekte inat ediyor. Bana mısın? demiyor piston kolu. Hanımefendi anlıyor ki, bir sıkıntı var Pelikan M600'ünde. Orası burası derken M600 temsilci vasıtasıyla anavatanı Almanya'ya gidiyor, uzmanları tarafından incelenmeye. Almanya Pelikan da yemiyor içmiyor ne varsa araştırıyor. Pelikan M600 aynı gönderildiği gibi garanti dışıdır yazısıyla birlikte sahibesine geri dönüyor. Servis raporunda yazan şöyle; piston mekanizması ojelerde kullanılan temel bir kimyasal yüzünden yapışarak kilitlenmiştir. Ben bu hikayeyi dinlediğimde tebessüm ederek aşağıda yazacağım üç ayrı okuyucumuzun hikayelerini kısaca nakletmiştim.
Okuyucularımızdan bir beyefendi dolmakalemsever dostumuz benim yazdığım "Dolmakalem Kapak Bakımı" yazımı okuyor ve bakıyor ki kendi Pelikan M200 ünün içinde mürekkep var. Bir bardak suya birazda kolonya ekleyip kulak pamuğuyla kapağın içini bir güzel temizliyor. Arkasından da eksik bırakmaksızın kapağın içini dışını kuruluyor. Bakım yapmış insanların rahatlığıyla kapatıyor dolmakaleminin kapağını koyuyor masasının üstüne. Bir kaç saat sonra geri geldiğinde yazmak için Pelikan M200'üne hamle ettiğinde ne mümkün, kapak açılmamakta direniyor. Kapak kitlenmiş, kaynamış gövdeye. Kapağı ve uç bölümünü kırarak açıyor dolmakalemini. Tabii durum; sen sağ ben selamet.
İkinci kazazede de bir hanımefendi. Onunda benzeri bir hikayesi var. Pelikan M400 ünün gövdesinde deformasyon başlasa da dikkat etmiyor. Bir gün işyerinde kolonya ikram ediyorlar. Şöyle güzelce kolonya ile ellerini yüzünü boynunu ovuyor ve üstüne de nemlendirici krem sürüyor ellerine. Alıyor dolmakalemini başlıyor yazmaya. Bir ara canı çay istiyor. Dolmakaleminin kapağını kapatıp çayını alarak geri dönüyor. Çayın keyfiyle Pelikan M400'ünü açmak için hamle ettiğinde kapak yine ne mümkün açılmıyor. İlk hikayedeki gibi kilitlenmiş. Bana geldiğinde içler acısı durumdaydı. Benim büyük hatam bu vakaları, fotoğraflamadım.
Üçüncü hikayede de bir dostumuz M800'ünü traş sonrası after shave sürdüğü elleriyle ceket cebine yerleştiriyor. Hey hat aynı hale düşüyor iş yerine gelip de dolmakalemini açmak istediğinde. Bunların tamamı biz dolmakalemseverler için üzücü hikayeler. Pelikan'ın garanti kitapçığında ise bu tip durumları biliyorlarmış gibi; çok yuvarlak bir ifade olan "kullanım hataları garanti dışıdır" denilerek işin içinden sıyrılmış. Benim sizleri şimdi ikaz edeceğim gibi bir şey yok kitapçığında. Bu kadar nahoş hikayeden sonra;
Siz siz olun Pelikan dolmakalemlerinizi, kolonya, alkol, aseton, oje, yapıştırıcı, ester içeren maddeler ve bunların buharı dahil hiç bir şeyle temas ettirmeyin veya aynı ortamda bulundurmayın. Hatta Pelikan dolmakaleminizi suyla da fazla temas ettirmeyin. Suyla da mı? dediğinizi duydum. Onu ve Pelikanda kullanılabilecek mürekkep meselesini detaylarıyla bilahare yazarım. Bu hikayede anlattığım Pelikan dolmakalemlerini kaybetmiş dostlara tekrar geçmiş olsun dileklerimle.