Babamın dolmakalemi var mıydı? Varsa onunla neler yazmıştı?
Bu soruların hiç birinin cevabını bilmiyorum.
Bana bir dolmakalem hediye etmediği gibi ne kadar yoklarsam yoklayayım onunla ilgili ne dolmakalem ne de yazmaya dair hiç bir şey yok hafızamda. Sadece bana dedemin bir dolmakalemini vermişti. Bir de, askerliğimi yaparken bana gönderdiği ufak bir kağıt parçasına hekimlere has yazım tarzıyla karaladığı mektup. Bana yazmamış olsa da, gecenin sinsi saatlerinde bana acılar çektiren ağrılarımı dokunuşuyla gideren küçük, tombul ve çocuk gözüme tanrısal gözüken elleri vardı..
Yazsaydın; aşktan, sevdadan, pişmanlıklardan, hatalardan, sevgiden, çocuklardan bahsedecektin. Belki de yanılmaktan, korkulardan. Senin olduğu gibi benim de korkularım var. Mesela gecenin geç vakitlerinde pek de hayra çalmadığını zannettiğim telefonlar. Yanılmışım.
Dün, 15.10.2013 Salı günü babannemden tam yirmi yıl sonra öğle vaktinde çaldı telefon..
Sevdiğimiz Ebedi Doğudaki ağaca doğru çıktığın yol açık ve nurla dolu olsun. Biraz buruk, biraz kırık olsa da hediye ettiğin hayata ve öğrettiklerine teşekkür ederim. Saçımı okşamamış, beni sevmemiş olsa da ızdırabımı dindiren ellerini ve senin çocuğun olmayı sevdim.
Yollarımız tekrar kesişene kadar huzur içinde hoş kal, hoşça kal Baba ...