Ağaçları severim ben. İnsanların onlardan öğreneceği çok şey olduğunu düşünürüm hep. Zaman zaman bizim yukarı köydeki çınarlara, ardıçlara sarılıp hissetmeye, kulağımı gövdelerine dayayıp dinlemeye çalışırım, onları.
Bu yüzden kurşunkalemleri, ahşap oyuncakları sevmişimdir. Kurşunkalemlerinse çabuk bitmesine her zaman üzülmüşümdür. Çabuk bitmemeleri için çocuk aklımla daha yavaş açardım onları. Babamın eve getirdiği ilk kollu kalemtraş resimdeki Faber Castel idi. Hayran hayran bu aleti seyrettiğimi hatırlıyorum. Düne kadar hep kollu kalemtraşlara ciddi bir saygı duyuyor idim. Fakat saygım, alttaki resimde görülen kollu kalemtraşı Rüştü Bey dostumuzun sayesinde edinip izleyene kadarmış. Zira karşımda bir kurşunkalem yiyicisi, bitiricisi duruyordu. Tam bir kurşunkalem terminator'u.
O kadar zaman geçmiş, motorların ne yaktığını, ne harcadığını ölçmüşüm de, bir kollu kalemtraş ile normal kalemtraş arasındaki harcama farkını ölçmemişim. Aslına bakarsanız fotoğraflardaki kalemler her şeyi anlatıyorlar. Öyle rakamlar verip teknik meselelerden bahsederek kafanızı ütülemeyeceğim. Zaten okuyanların bu tip öğretici şeylerden ziyade Levi Fastasma konularla ilgili olduğu benim tarafımdan da anlaşılmış olduğu için kısa kalemlerin kollu kalemtraşla açıldığını ve ilk anda tüm kurşun kalemlerin aynı boyda olduğunu söylemeliyim.
Üste ise 4 açma işlemi sonundaki berbat vaziyet apaçık gözler önünde. Hasılı kollu kalemtraş ya da normal kalemtraş kullanmak yine bizlere kalıyor.
Niye mi? yazdım, ben bu yazıyı. Belki, kurşunkalemlerinin çabuk bitmesine benim gibi içlenen, üzülenler vardır, diyerek.
Bu yüzden kurşunkalemleri, ahşap oyuncakları sevmişimdir. Kurşunkalemlerinse çabuk bitmesine her zaman üzülmüşümdür. Çabuk bitmemeleri için çocuk aklımla daha yavaş açardım onları. Babamın eve getirdiği ilk kollu kalemtraş resimdeki Faber Castel idi. Hayran hayran bu aleti seyrettiğimi hatırlıyorum. Düne kadar hep kollu kalemtraşlara ciddi bir saygı duyuyor idim. Fakat saygım, alttaki resimde görülen kollu kalemtraşı Rüştü Bey dostumuzun sayesinde edinip izleyene kadarmış. Zira karşımda bir kurşunkalem yiyicisi, bitiricisi duruyordu. Tam bir kurşunkalem terminator'u.
O kadar zaman geçmiş, motorların ne yaktığını, ne harcadığını ölçmüşüm de, bir kollu kalemtraş ile normal kalemtraş arasındaki harcama farkını ölçmemişim. Aslına bakarsanız fotoğraflardaki kalemler her şeyi anlatıyorlar. Öyle rakamlar verip teknik meselelerden bahsederek kafanızı ütülemeyeceğim. Zaten okuyanların bu tip öğretici şeylerden ziyade Levi Fastasma konularla ilgili olduğu benim tarafımdan da anlaşılmış olduğu için kısa kalemlerin kollu kalemtraşla açıldığını ve ilk anda tüm kurşun kalemlerin aynı boyda olduğunu söylemeliyim.
Üste ise 4 açma işlemi sonundaki berbat vaziyet apaçık gözler önünde. Hasılı kollu kalemtraş ya da normal kalemtraş kullanmak yine bizlere kalıyor.
Niye mi? yazdım, ben bu yazıyı. Belki, kurşunkalemlerinin çabuk bitmesine benim gibi içlenen, üzülenler vardır, diyerek.