Dolmakalem ve kalemlerin olmazsa olmazı, sevgilisi kağıt.. ve kağıtların oluşturduğu topluluk bütünü, defterler.. Birini diğerinden ayrı düşünmek ise diğerini boynu bükük bırakır. Yazıldıkları takdirde ise bizlerden geriye kalacak, zamana direnecek küçük hikaye kitapları olan defterler..
Peki defterler zamana ezici etkilerine karşı, hangi özelliklere sahip olurlar ise direnebilirler?..
Bunun için kriterler, kağıt kalitesi, kapak kalitesi ve sağlamlığı, kapağının sırt kısmına hangi teknikle tutturulduğu ve yazımda kullanılan mürekkebin tipi ve kalitesi..
Mürekkeb konusunu daha sonraki bir yazıda incelemek üzere bir kenara ayırır isek, geçecek yıllara karşı doğuştan kuvvetli tek formalı1 bir defterde dolmakaleme de uygunluğu göz önüne alınırsa, en az 80 en fazla 110 gr/m2 ağırlıkta tercihen asgaride çift perdahlı2 kağıtlar kullanılmalıdır. Bu ise, deftere kaliteli, özellikle de dolmakalem ile yazımın birincil şartlarındandır.
Defterin kapak, kalite ve sağlamlığı kullanılan malzemenin hamur kalitesi, m2 ağırlığı ve yine kaç kez perdah geçirdiği ile doğru orantılıdır. Kaliteli a6 ebadında bir defterin 80-110 gr/m2 kağıtlarla evlenebilmesi için kapağın en az 230gr/m2 en fazla 300gr/m2 ağırlıkta olması gerekmektedir. Kapak ancak, bu özellikle içindeki sayfaları nem, su ve darbelerden koruyabilir. Kapak kağıdında aranan en az perdah sayısı ise 10 dur.
Tek formalı ya da tek ortalı defterlerin dayanıklılığını belirleyen en önemli parametre, üretimleri sırasında kapaklarının sayfalarına tutturulması için kullanılan tekniktir. Buna göre söz konusu defterler iki gruba ayrılır. Sırttan dikişli ve sırttan zımbalılar.
Sırttan dikişli defterler dikiş makinaları ile dikilirler. Dikiş makinesinin iğnesi A6 ebadında bir defterin sırtında 13 ile 18 arasında iğne deliği açar. Bu da kağıdın en çok açılıp kapandığı sırt bölgesinde yırtılmaya karşı zayıflamasına neden olur. Atılan her adımda kapak üzerindeki sırt bölgesini dikiş makinesinin ayağı ezerken hırpalar. Bu hem istenen hem de istenmeyen bir durumdur.
Dikiş makinesi, çalışma prensibi gereği olarak üstten iğne vasıtasıyla geçirdiği ipliğin arasına bir sonraki deliğe aktarırken alttan aldığı masura içindeki ipliği de geçirir ve gererek sıkar. Yani iki iğne deliği arasına sıkıca bir düğüm atar. Bu atılan düğümdeki sıkılık, iğnenin kağıtta açtığı iki delik tarafında, ipliğin gerilmesi neticesi kağıdın hafifçe yırtılmasına sebep olur. Bu durum defter sırtında atılan her delikte sürüp gider. Dikiş makinesi iğnesinin açtığı delik geniş, iplik ise incedir. İplikle iğne deliği arasındaki çap farklı sürekli kağıtların hafifçe hareket etmesine sebep olurki, bu da ipliğin deliklerden kağıdı kesmesine sebep olur. Kullanılan iplikler ise özeldir ve her yerde bulunmaz. Bunun gibi sebepler yüzünden, sırttan dikişli tek formalı defterler doğuşlarından dayanıksızdırlar.
Fakat çok önemli bir avantajları bu talihsizlikleriyle ortaya çıkar. Defter sırtının kalınlaşmaması ve defterin rahat açılıp kapanması kullanıcı için çok önemli oluşundan ötürü sırttan dikişli defterler, dikiş makinesinin kendilerine üretim safhasında yaptığı işkence yüzünden bu iki özelliği doğal olarak kullanıcılarına sağlarlar. Son ve önemli iki özellikleri ise, zımbalı defterlere göre satır sonlarında defterin ortasına yakın bölgeye gelen, kabarık, sert ve yazılması zor, tek ya da çift karakterlik alanlarının olmaması.. ve 360 dereceye yakın rahatça açılıp kapanmaları ya da katlanabilmeleridir. Defter dikişi yapan makineler ise 10 binlerce Euro ile ifade edilen fiyatlara satılmaktadırlar. Bu da yatırım maliyetlerini çok yükseltirken uzman personele de ihtiyaç doğurur.
Sırttan zımbalı defterlerde ise, defterin ebadıyla doğru orantılı olarak kapak kağıtlara sırt bölgesinden iki veya üç adet zımba ile tutturulur. Zımba metalden üretildiği için tutucu malzeme olarak iplikten daha güçlü ve dış etkenlere mukavimdir. Eski defterlerde zımbanın paslanması ve sayfaları lekelemesi gibi bir problem varken günümüz teknolojisiyle uzun yıllardır defter sanaii için paslanmaz zımba teli üretilmektedir. Defterseverlerin hoşuna gitmeyen bir konu da, zımba tellerinin defter sırtında metalik renkleri yüzünden oluşturdukları nahoş görüntüdür. Son beş yılda renkli zımba teli üretimi yapılarak bunun önüne geçilmiştir. Zımba, dikiş makinesinin yaptığı hasar ve delikleri defter sırtında oluşturmaz ve kağıda girip ortadan çıkarak içe dönük şekilde kapanmasıyla kağıdın hareket etmesini engelleyerek defteri kapağıyla birlikte iç katlanma alanında sıkıca tutar. Zımbaların defter sayfalarını bu kadar sıkıca kavramaları defter sırtının kalınlaşması ve sertleşmesi, kolay ve geniş açılarda açılıp kapanamamaları, bir de yukarıda ifade ettiğim satır sonları yazım problemine sebep olur. Açıldıktan sonra eski hallerine dönmeleri için kapak ve sırta bir miktar kuvvet uygulamak gerekir. Sırt görünümleri dikişli olanlar kadar estetik değildir. Bu sıkıntılarına karşın, esas olarak iplik çürümesinden ötürü (böcek, nem, iklim şartları) sırttan dikişli defterlerden daha dayanıklıdırlar. Çok ufak yatırım maliyetleriyle uzmanlık gerektirmeden sadece bir maket bıçağı ve profesyonel bir zımba sayesinde -ki zımba teli her yerde bulunur- ofis ve ev ortamında rahatça üretilebilirler.
Sizlerle paylaşmaya gayret ettiğim bu bilgiler ışığında, tek ortalı defterlere başka bir gözle bakıp karar vererek satın almak sizlere kalıyor...
Ek 1: İyi yazan bir insansanız 64 sayfalık ince bir defterin her sayfasını günde en az 10 kez yazmak ya da okumak için açsanız basit bir hesapla 1280 ile 2000 kez arasında bu defter katlanacak ve en zayıf yeri olan sırtında daha yazım esnasında ciddi hasar oluşacaktır. Ve zamana nasıl dayanabilecektir daha yaşamının başında aldığı bu yarayla ?.. Bunun cevabı da sonraki bir yazımızda...
Dip Notlar:
*1- Ortadan katlanmış bir kağıt bütününden oluşan defter. Örneklemek gerekir ise, moleskine cahier, volant tipi defterler. Çocukluğumuzda kullandığımız ilkokul defterleri en iyi örneklerdir. Sert kapaklı kalın defterler bir çok forma nın bir araya gelmesinden meydana gelir. Çocukluğumuza dönecek olursak, kaç ortalı defter sözündeki orta=forma dır.
2- Üretimin sonunda kağıdın en az iki kere silindirler vasıtasıyla sıkıştırılması işlemi. ↩
Peki defterler zamana ezici etkilerine karşı, hangi özelliklere sahip olurlar ise direnebilirler?..
Bunun için kriterler, kağıt kalitesi, kapak kalitesi ve sağlamlığı, kapağının sırt kısmına hangi teknikle tutturulduğu ve yazımda kullanılan mürekkebin tipi ve kalitesi..
Mürekkeb konusunu daha sonraki bir yazıda incelemek üzere bir kenara ayırır isek, geçecek yıllara karşı doğuştan kuvvetli tek formalı1 bir defterde dolmakaleme de uygunluğu göz önüne alınırsa, en az 80 en fazla 110 gr/m2 ağırlıkta tercihen asgaride çift perdahlı2 kağıtlar kullanılmalıdır. Bu ise, deftere kaliteli, özellikle de dolmakalem ile yazımın birincil şartlarındandır.
Defterin kapak, kalite ve sağlamlığı kullanılan malzemenin hamur kalitesi, m2 ağırlığı ve yine kaç kez perdah geçirdiği ile doğru orantılıdır. Kaliteli a6 ebadında bir defterin 80-110 gr/m2 kağıtlarla evlenebilmesi için kapağın en az 230gr/m2 en fazla 300gr/m2 ağırlıkta olması gerekmektedir. Kapak ancak, bu özellikle içindeki sayfaları nem, su ve darbelerden koruyabilir. Kapak kağıdında aranan en az perdah sayısı ise 10 dur.
Tek formalı ya da tek ortalı defterlerin dayanıklılığını belirleyen en önemli parametre, üretimleri sırasında kapaklarının sayfalarına tutturulması için kullanılan tekniktir. Buna göre söz konusu defterler iki gruba ayrılır. Sırttan dikişli ve sırttan zımbalılar.
Sırttan dikişli defterler dikiş makinaları ile dikilirler. Dikiş makinesinin iğnesi A6 ebadında bir defterin sırtında 13 ile 18 arasında iğne deliği açar. Bu da kağıdın en çok açılıp kapandığı sırt bölgesinde yırtılmaya karşı zayıflamasına neden olur. Atılan her adımda kapak üzerindeki sırt bölgesini dikiş makinesinin ayağı ezerken hırpalar. Bu hem istenen hem de istenmeyen bir durumdur.
Dikiş makinesi, çalışma prensibi gereği olarak üstten iğne vasıtasıyla geçirdiği ipliğin arasına bir sonraki deliğe aktarırken alttan aldığı masura içindeki ipliği de geçirir ve gererek sıkar. Yani iki iğne deliği arasına sıkıca bir düğüm atar. Bu atılan düğümdeki sıkılık, iğnenin kağıtta açtığı iki delik tarafında, ipliğin gerilmesi neticesi kağıdın hafifçe yırtılmasına sebep olur. Bu durum defter sırtında atılan her delikte sürüp gider. Dikiş makinesi iğnesinin açtığı delik geniş, iplik ise incedir. İplikle iğne deliği arasındaki çap farklı sürekli kağıtların hafifçe hareket etmesine sebep olurki, bu da ipliğin deliklerden kağıdı kesmesine sebep olur. Kullanılan iplikler ise özeldir ve her yerde bulunmaz. Bunun gibi sebepler yüzünden, sırttan dikişli tek formalı defterler doğuşlarından dayanıksızdırlar.
Fakat çok önemli bir avantajları bu talihsizlikleriyle ortaya çıkar. Defter sırtının kalınlaşmaması ve defterin rahat açılıp kapanması kullanıcı için çok önemli oluşundan ötürü sırttan dikişli defterler, dikiş makinesinin kendilerine üretim safhasında yaptığı işkence yüzünden bu iki özelliği doğal olarak kullanıcılarına sağlarlar. Son ve önemli iki özellikleri ise, zımbalı defterlere göre satır sonlarında defterin ortasına yakın bölgeye gelen, kabarık, sert ve yazılması zor, tek ya da çift karakterlik alanlarının olmaması.. ve 360 dereceye yakın rahatça açılıp kapanmaları ya da katlanabilmeleridir. Defter dikişi yapan makineler ise 10 binlerce Euro ile ifade edilen fiyatlara satılmaktadırlar. Bu da yatırım maliyetlerini çok yükseltirken uzman personele de ihtiyaç doğurur.
Sırttan zımbalı defterlerde ise, defterin ebadıyla doğru orantılı olarak kapak kağıtlara sırt bölgesinden iki veya üç adet zımba ile tutturulur. Zımba metalden üretildiği için tutucu malzeme olarak iplikten daha güçlü ve dış etkenlere mukavimdir. Eski defterlerde zımbanın paslanması ve sayfaları lekelemesi gibi bir problem varken günümüz teknolojisiyle uzun yıllardır defter sanaii için paslanmaz zımba teli üretilmektedir. Defterseverlerin hoşuna gitmeyen bir konu da, zımba tellerinin defter sırtında metalik renkleri yüzünden oluşturdukları nahoş görüntüdür. Son beş yılda renkli zımba teli üretimi yapılarak bunun önüne geçilmiştir. Zımba, dikiş makinesinin yaptığı hasar ve delikleri defter sırtında oluşturmaz ve kağıda girip ortadan çıkarak içe dönük şekilde kapanmasıyla kağıdın hareket etmesini engelleyerek defteri kapağıyla birlikte iç katlanma alanında sıkıca tutar. Zımbaların defter sayfalarını bu kadar sıkıca kavramaları defter sırtının kalınlaşması ve sertleşmesi, kolay ve geniş açılarda açılıp kapanamamaları, bir de yukarıda ifade ettiğim satır sonları yazım problemine sebep olur. Açıldıktan sonra eski hallerine dönmeleri için kapak ve sırta bir miktar kuvvet uygulamak gerekir. Sırt görünümleri dikişli olanlar kadar estetik değildir. Bu sıkıntılarına karşın, esas olarak iplik çürümesinden ötürü (böcek, nem, iklim şartları) sırttan dikişli defterlerden daha dayanıklıdırlar. Çok ufak yatırım maliyetleriyle uzmanlık gerektirmeden sadece bir maket bıçağı ve profesyonel bir zımba sayesinde -ki zımba teli her yerde bulunur- ofis ve ev ortamında rahatça üretilebilirler.
Sizlerle paylaşmaya gayret ettiğim bu bilgiler ışığında, tek ortalı defterlere başka bir gözle bakıp karar vererek satın almak sizlere kalıyor...
Ek 1: İyi yazan bir insansanız 64 sayfalık ince bir defterin her sayfasını günde en az 10 kez yazmak ya da okumak için açsanız basit bir hesapla 1280 ile 2000 kez arasında bu defter katlanacak ve en zayıf yeri olan sırtında daha yazım esnasında ciddi hasar oluşacaktır. Ve zamana nasıl dayanabilecektir daha yaşamının başında aldığı bu yarayla ?.. Bunun cevabı da sonraki bir yazımızda...
Dip Notlar:
*1- Ortadan katlanmış bir kağıt bütününden oluşan defter. Örneklemek gerekir ise, moleskine cahier, volant tipi defterler. Çocukluğumuzda kullandığımız ilkokul defterleri en iyi örneklerdir. Sert kapaklı kalın defterler bir çok forma nın bir araya gelmesinden meydana gelir. Çocukluğumuza dönecek olursak, kaç ortalı defter sözündeki orta=forma dır.