Hani Allah biliyor ya çocukluğumdan beri hep nefret ettim şu kalemi küt ve biçimsiz açıp güzelliğini katleden, uçlarını çatır çatır kıran kalemtraşlardan. Bu zamana kadar bir sürü otomatik, yarı otomatik, kollu, kolsuz kalemtraşlar kullandım ama bir türlü o sihirli etkiyi yaratacak şövalye kalemtraşla yollarımız kesişmemişti.
1998 yılının kışında Paris'te Seine nehri kenarındaki kitapçıları dolanıyor ve bir şeyler varmıdır diyerek bakınıyorum. Benim gibi meraklılar da var. Sohbet ediyoruz. Bir ara Saint Michel de bir sahafta zarf açık arttırması olduğunu söylediler. Fransa da veya bazı Avrupa ülkelerinde sokak sahaflarında yada mağazası olan sahaflarda bazen böyle anlık zarf yada kitap açık arttırmaları oluyor 8-10 kişi arasında. Hem eğleniliyor hem de satıcı iyi bir fiata satıyor elindekini. Ben de o dönemde astarlı zarflara takmış vaziyette kullanılmamış fakat savaş görmüş hikayesi olan zarflar topluyorum buldukça.
Kokuyu almış av köpeği gibi heycanla verilen adresteki sahafa gittim. Kapıdaki küçük notta zarf açık arttırmasının saati yazıyordu. O saate kadar açık artırmada olan zarflara camekan arkasından bakıp durdum. Gözüme Hindi Çin'in de basılmış fransız malı uçuk mavi 1930 lara tarihlenen 10 adet astarlı zarfı kestirdim. Ben ve diğer bir alıcı arasındaki açık arttırmada değerinin üstünde bir fiat verip alınca dükkan sahibi bu zarfların yanında gelmiş olan teneke bir TOISON D'OR kalem kutusu hediye etti. Bedelini ödeyip ganimetler elimde Saint Michel meydanının girişinde Notre Dame ı gören sevdiğim Brasserie(Bir çeşit Cafe-Restoran) ye gittim. Bir adet LEFF marka bira söyleyip başladım yeni oyuncakları incelemeye. Kalem kutusu biraz paslanmıştı. İçini açtığımda bir kaç adet tarama ucu ile pas yüzünden kutunun dibine yapışmış sarı bir metal parçası gördüm. Bu metal parçasını paslı yerinden sökünce bir kalemtraş olduğunu anladım.
Eve döndüğümde biraz temizlikten sonra kendine geldi ve üzerindekiler daha bir okunur oldu. Türkiye ye dönüşümde ise kuyumcu tamircisi bir arkadaşımın atelyesinde ultrasonic banyoya koyduk ve tüm güzelliği ortaya çıktı.
Bu güzelliğin adı A.W. FABER JANUS 4046. Almanya da 1930-35 arasında ve bir kez de 1942 de üretilmiş. Faber tarafından üretilen ve MENTOR la başlayan sınıfın en iyi kalemtraşı. Aslında bir deri kılıfı da olmalıymış ama benim elimdekinin maalesef yok. Fakat sevindirici olan tarafı benim elimdekinin hemen hemen dünya üzerindeki bilinen en iyi korunmuş bir kaç tanesinden biri olduğu. Zira benim elimdeki, az sayıda üretilmiş olan DeLuxe tipi ve 2 adet pırıl pırıl yedek bıçağı var. Deluxe tipindeki bıçak iki farklı açıda kalemi açabiliyor. O yüzden bıçak alttan üste doüru bir vida ile tutturulmuş. Yedek bıçaklarının sarılı olduğu yağlı kağıdın üzerinde 1939 da Singapur'a gönderildiği yazıyordu. Yani II. Dünya Savaşı görmüş yaşlı zannedilse de gencecik ilk günkü gibi bir kalemtraş. Ebay de şu anda bıçağı olmadığı için 10 Dolara satılan bir tane var. Amerika daki kalem gurusu bir arkadaşa resmini gönderdiğimde kendisinin daha önce bu tipini görmediğini ve yedek bıçaklarıyla benden 150 Dolara alabileceğini söylediyse de ben hayatımın sonuna kadar korumak ve benden sonra devredeceğim arkadaşında onu korumasını istiyorum.
Bu kalemtraş tam tamına 70 yaşında. İlk kalemi açtığımda gördüğüm form üzerine tasarlayan mühendise kocaman bir "Helal Olsun" çektim. Yıllardan beri aradığım form da kalem açan tam bir şövalyeye denk gelmiştim. Zira bu kalemtraşı bulana kadar kurşunkalemlerimi hep bıçak yardımıyla istediğim açıda açıp sonra da ince zımparayla düzeltiyordum. Sizin istediğinizi daha yaradılışından bu yana yapan birine rastlayınca çok seviniyor ve saygı duyuyorsunuz. Hala kendisiyle çok iyi dostuz. Ben ona iyi bakıyorum o da bana en muhteşem kalem açışlarını yapıyor her seferinde şaşırtarak.
Aşağıda kendisinin bir TICONDEROGA kurşunkaleme nezaketli davranışının fotoğrafını koyarak bu güzelliği sizlerle paylaşıyor ve hoşçakalınız diyorum..
1998 yılının kışında Paris'te Seine nehri kenarındaki kitapçıları dolanıyor ve bir şeyler varmıdır diyerek bakınıyorum. Benim gibi meraklılar da var. Sohbet ediyoruz. Bir ara Saint Michel de bir sahafta zarf açık arttırması olduğunu söylediler. Fransa da veya bazı Avrupa ülkelerinde sokak sahaflarında yada mağazası olan sahaflarda bazen böyle anlık zarf yada kitap açık arttırmaları oluyor 8-10 kişi arasında. Hem eğleniliyor hem de satıcı iyi bir fiata satıyor elindekini. Ben de o dönemde astarlı zarflara takmış vaziyette kullanılmamış fakat savaş görmüş hikayesi olan zarflar topluyorum buldukça.
Kokuyu almış av köpeği gibi heycanla verilen adresteki sahafa gittim. Kapıdaki küçük notta zarf açık arttırmasının saati yazıyordu. O saate kadar açık artırmada olan zarflara camekan arkasından bakıp durdum. Gözüme Hindi Çin'in de basılmış fransız malı uçuk mavi 1930 lara tarihlenen 10 adet astarlı zarfı kestirdim. Ben ve diğer bir alıcı arasındaki açık arttırmada değerinin üstünde bir fiat verip alınca dükkan sahibi bu zarfların yanında gelmiş olan teneke bir TOISON D'OR kalem kutusu hediye etti. Bedelini ödeyip ganimetler elimde Saint Michel meydanının girişinde Notre Dame ı gören sevdiğim Brasserie(Bir çeşit Cafe-Restoran) ye gittim. Bir adet LEFF marka bira söyleyip başladım yeni oyuncakları incelemeye. Kalem kutusu biraz paslanmıştı. İçini açtığımda bir kaç adet tarama ucu ile pas yüzünden kutunun dibine yapışmış sarı bir metal parçası gördüm. Bu metal parçasını paslı yerinden sökünce bir kalemtraş olduğunu anladım.
Eve döndüğümde biraz temizlikten sonra kendine geldi ve üzerindekiler daha bir okunur oldu. Türkiye ye dönüşümde ise kuyumcu tamircisi bir arkadaşımın atelyesinde ultrasonic banyoya koyduk ve tüm güzelliği ortaya çıktı.
Bu güzelliğin adı A.W. FABER JANUS 4046. Almanya da 1930-35 arasında ve bir kez de 1942 de üretilmiş. Faber tarafından üretilen ve MENTOR la başlayan sınıfın en iyi kalemtraşı. Aslında bir deri kılıfı da olmalıymış ama benim elimdekinin maalesef yok. Fakat sevindirici olan tarafı benim elimdekinin hemen hemen dünya üzerindeki bilinen en iyi korunmuş bir kaç tanesinden biri olduğu. Zira benim elimdeki, az sayıda üretilmiş olan DeLuxe tipi ve 2 adet pırıl pırıl yedek bıçağı var. Deluxe tipindeki bıçak iki farklı açıda kalemi açabiliyor. O yüzden bıçak alttan üste doüru bir vida ile tutturulmuş. Yedek bıçaklarının sarılı olduğu yağlı kağıdın üzerinde 1939 da Singapur'a gönderildiği yazıyordu. Yani II. Dünya Savaşı görmüş yaşlı zannedilse de gencecik ilk günkü gibi bir kalemtraş. Ebay de şu anda bıçağı olmadığı için 10 Dolara satılan bir tane var. Amerika daki kalem gurusu bir arkadaşa resmini gönderdiğimde kendisinin daha önce bu tipini görmediğini ve yedek bıçaklarıyla benden 150 Dolara alabileceğini söylediyse de ben hayatımın sonuna kadar korumak ve benden sonra devredeceğim arkadaşında onu korumasını istiyorum.
Bu kalemtraş tam tamına 70 yaşında. İlk kalemi açtığımda gördüğüm form üzerine tasarlayan mühendise kocaman bir "Helal Olsun" çektim. Yıllardan beri aradığım form da kalem açan tam bir şövalyeye denk gelmiştim. Zira bu kalemtraşı bulana kadar kurşunkalemlerimi hep bıçak yardımıyla istediğim açıda açıp sonra da ince zımparayla düzeltiyordum. Sizin istediğinizi daha yaradılışından bu yana yapan birine rastlayınca çok seviniyor ve saygı duyuyorsunuz. Hala kendisiyle çok iyi dostuz. Ben ona iyi bakıyorum o da bana en muhteşem kalem açışlarını yapıyor her seferinde şaşırtarak.
Aşağıda kendisinin bir TICONDEROGA kurşunkaleme nezaketli davranışının fotoğrafını koyarak bu güzelliği sizlerle paylaşıyor ve hoşçakalınız diyorum..
Not: Bu yazının bir de ufak bir süprizi var..
