Bu güne kadar bana güzel yazının nedir, ne değildir'i ile ilgili o kadar çok soru soruldu ve defalarca bu konuda yazdım ki, sayısını ben de unuttum...
Çoğunlukla bu soruya verdiğim cevap ana hatlarıyla; okunaklı, belirli bir ahenk içinde el ile yazılmış harfler bütünü olmuştur. "Ahenk" kelimesini aslında kendi içinde estetik bir uyum için kullandım. Yani, orta bir süratle eşit aralıklı olarak yazılmış büyüklükleri birbirleriyle orantılı harfler topluluğu, diyebilirim. Oysa yazmayı seven bireyler, başka bir insan tarafından icad edilip standardı belirlenmiş bir veya birkaç harf setini taklit ederek el yazılarının güzelleşeceğini düşünüyorlar. Ya da bunu, yazmaya gönül vermiş başka bir bireyden mutlaka uyulması gereken şaşmaz bir disiplin önerisi olarak alıyorlar. Ve bitmeyen saatler boyu, el yazılarından vazgeçip aynı karakter setlerini kendilerine özgü harfleri yok etme/silme pahasına kopya ederek öğreniyorlar. Kaligraf olmak istiyorsanız, bu doğru bir yöntem. Fakat aksi durumda, el yazınızı güzelleştirmek için ne kadar yanlış. Farklılaşmak, mükemmelleşmek için izlenilen bu taklide dayalı sistematik, aynılaşmayı da getiriyor. İmzamız gibi biricik olan kendimize has el yazımızı silip yok ediyor. Yavaş ve derinlerden gelen bir tür intihara dönüşüyor.
Bir düşünün, 8,5 milyar insanın yaşadığı bu gezegende sonuç olarak Helvetica, Calibri, Times Roman vb. gibi karakter setlerini kendi el yazıları olarak kullanan bir dolu, aynı insan. Kim, kimdir anlamak mümkün değil.
Güzel yazı yazalım derken, harf kopya ederek kendimizi yok edip aynı tornadan çıkmış hale getiriyoruz.
Çoğunlukla bu soruya verdiğim cevap ana hatlarıyla; okunaklı, belirli bir ahenk içinde el ile yazılmış harfler bütünü olmuştur. "Ahenk" kelimesini aslında kendi içinde estetik bir uyum için kullandım. Yani, orta bir süratle eşit aralıklı olarak yazılmış büyüklükleri birbirleriyle orantılı harfler topluluğu, diyebilirim. Oysa yazmayı seven bireyler, başka bir insan tarafından icad edilip standardı belirlenmiş bir veya birkaç harf setini taklit ederek el yazılarının güzelleşeceğini düşünüyorlar. Ya da bunu, yazmaya gönül vermiş başka bir bireyden mutlaka uyulması gereken şaşmaz bir disiplin önerisi olarak alıyorlar. Ve bitmeyen saatler boyu, el yazılarından vazgeçip aynı karakter setlerini kendilerine özgü harfleri yok etme/silme pahasına kopya ederek öğreniyorlar. Kaligraf olmak istiyorsanız, bu doğru bir yöntem. Fakat aksi durumda, el yazınızı güzelleştirmek için ne kadar yanlış. Farklılaşmak, mükemmelleşmek için izlenilen bu taklide dayalı sistematik, aynılaşmayı da getiriyor. İmzamız gibi biricik olan kendimize has el yazımızı silip yok ediyor. Yavaş ve derinlerden gelen bir tür intihara dönüşüyor.
Bir düşünün, 8,5 milyar insanın yaşadığı bu gezegende sonuç olarak Helvetica, Calibri, Times Roman vb. gibi karakter setlerini kendi el yazıları olarak kullanan bir dolu, aynı insan. Kim, kimdir anlamak mümkün değil.
Güzel yazı yazalım derken, harf kopya ederek kendimizi yok edip aynı tornadan çıkmış hale getiriyoruz.