Uzun süreden beri kenara not ettiğim bir konu olarak duruyordu bulaşık deterjanı meselesi. Bildiğiniz gibi bulaşık deterjanı dolma kalem için mucizevi gibi gösterilen bir çözüm malzemesi. Bir çok mecrada dolma kalemde ters gidenlerin mucize kurtarıcısı olarak öneriliyor ve kullanılması gerekliliği garip bilgilerle izah ediliyor. Sağlam bir yere dayanmayan böyle bir açıklamayla dolma kalemi seven insanların da kafası karışıyor.
Bu sakat bilgilerden bir tanesi de;
"Dolma kalemi deterjanla yıkıyoruz çünkü dolma kalem üretiminde yağ kullanıyor, pislik kalıyor." açıklaması.
Dolma kalem gibi çok hassas denge ve aralıklarda çalışan bir aracın bizim yapacağımız basit bir işlemle temizlenmesi yani yağdan, çapaktan arındırılması son derece zordur. Dolma kalem üretiminde sizlerinde bildiği gibi plastik enjeksiyon kalıplar ve talaşlı üretimde de kayar otomatlar kullanılıyor. Talaşlı imalat sonrasında üretilen her metal parça yağ alıcılar içinde bekledikten sonra özel su bazlı sıvılarla zaten yıkanıyor ve kurulanıyor. Plastik enjeksiyon üretimde ise yağ kesinlikle ama kesinlikle istenmeyen bir şey. Plastik enjeksiyon kalıplarında yağ sadece kalıbı soğutmada kullanılıyor ve kesinlikle çıkan nihai mamüle değmiyor. Damak yapısı gereği yağla karşılaştığında yağı çok çabuk bünyesi içine alacak olan bir dolmakalem parçasıdır. Yağın damak yapısına girmesi ise dolma kalemin çalışmasına temel teşkil eden kılcal hareketin bir daha oluşmamasına sebep oluyor. Damak denilen parça kalıptan sonra özel bir banyoya atılıp iyice kurulanıyor. Zaten çocukları korumaya yönelik oyuncak sektöründeki yüksek güvenlik standartlarından ötürü bu tür parçalara yabancı madde teması yasak. Diyeceksiniz ki "Toz da mı? değmiyor". Evet, değmiyor. Kurutma işleminin büyük bir bölümü zaten basınçlı kuru hava ile yapılıyor. Özellikle damak adını verdiğimiz parçanın ilk kılcal hareketini yapabilmesi için kuru olması isteniyor. Peki, çapak da mı? olmaz. Elle üretilen ebonit damaklar hariç olmak üzere dolma kalem gibi çok hassas paylarda çalışan bir elemanın üretiminde çapak olmaması için kalıpla üretim yapılıyor. Elle üretilen ebonit damakların imalatında kullanılan bıçakların ağızları dışa eğimli olduğu için çıkan malzeme dışarıya atılarak damak üretimi sonrası tazyikli kuru hava ile temizlenir. Belki de dolma kalemin en yüksek teknolojiyle üretilen kısmı damaktır diyebiliriz. Kalıpları diğer parçaların üretiminde kullanılan kalıplara nispeten çok daha özel ve pahallıdır. Elle üretilmedikleri için çapak oluşmaz. Damak, üretiminden sonra sorunlu çalışması halinde tüm dolma kalemi etkileyecek bir parça olduğu ve sonrasında yapılacak değerli insan emeğini boşa çıkartacağı için tek tek elle kılcal hareketi kontrol edilerek dolma kalem montaj aşamasına geçilmektedir.
Yeni satın alınmış bir dolmakalemin problemlerine karşı deterjanla yıkayarak imalat kaynaklı kalıntılardan arındırmak, şehir efsanesinden öte bir şey değildir. Deterjanla yıkama, dolmakalemlerde çok farklı problemlere karşı etkilidir. Onu da ileride incelemek üzere hoşçakalın.
Bu sakat bilgilerden bir tanesi de;
"Dolma kalemi deterjanla yıkıyoruz çünkü dolma kalem üretiminde yağ kullanıyor, pislik kalıyor." açıklaması.
Dolma kalem gibi çok hassas denge ve aralıklarda çalışan bir aracın bizim yapacağımız basit bir işlemle temizlenmesi yani yağdan, çapaktan arındırılması son derece zordur. Dolma kalem üretiminde sizlerinde bildiği gibi plastik enjeksiyon kalıplar ve talaşlı üretimde de kayar otomatlar kullanılıyor. Talaşlı imalat sonrasında üretilen her metal parça yağ alıcılar içinde bekledikten sonra özel su bazlı sıvılarla zaten yıkanıyor ve kurulanıyor. Plastik enjeksiyon üretimde ise yağ kesinlikle ama kesinlikle istenmeyen bir şey. Plastik enjeksiyon kalıplarında yağ sadece kalıbı soğutmada kullanılıyor ve kesinlikle çıkan nihai mamüle değmiyor. Damak yapısı gereği yağla karşılaştığında yağı çok çabuk bünyesi içine alacak olan bir dolmakalem parçasıdır. Yağın damak yapısına girmesi ise dolma kalemin çalışmasına temel teşkil eden kılcal hareketin bir daha oluşmamasına sebep oluyor. Damak denilen parça kalıptan sonra özel bir banyoya atılıp iyice kurulanıyor. Zaten çocukları korumaya yönelik oyuncak sektöründeki yüksek güvenlik standartlarından ötürü bu tür parçalara yabancı madde teması yasak. Diyeceksiniz ki "Toz da mı? değmiyor". Evet, değmiyor. Kurutma işleminin büyük bir bölümü zaten basınçlı kuru hava ile yapılıyor. Özellikle damak adını verdiğimiz parçanın ilk kılcal hareketini yapabilmesi için kuru olması isteniyor. Peki, çapak da mı? olmaz. Elle üretilen ebonit damaklar hariç olmak üzere dolma kalem gibi çok hassas paylarda çalışan bir elemanın üretiminde çapak olmaması için kalıpla üretim yapılıyor. Elle üretilen ebonit damakların imalatında kullanılan bıçakların ağızları dışa eğimli olduğu için çıkan malzeme dışarıya atılarak damak üretimi sonrası tazyikli kuru hava ile temizlenir. Belki de dolma kalemin en yüksek teknolojiyle üretilen kısmı damaktır diyebiliriz. Kalıpları diğer parçaların üretiminde kullanılan kalıplara nispeten çok daha özel ve pahallıdır. Elle üretilmedikleri için çapak oluşmaz. Damak, üretiminden sonra sorunlu çalışması halinde tüm dolma kalemi etkileyecek bir parça olduğu ve sonrasında yapılacak değerli insan emeğini boşa çıkartacağı için tek tek elle kılcal hareketi kontrol edilerek dolma kalem montaj aşamasına geçilmektedir.
Yeni satın alınmış bir dolmakalemin problemlerine karşı deterjanla yıkayarak imalat kaynaklı kalıntılardan arındırmak, şehir efsanesinden öte bir şey değildir. Deterjanla yıkama, dolmakalemlerde çok farklı problemlere karşı etkilidir. Onu da ileride incelemek üzere hoşçakalın.
Yazmak Keyiftir. Com